Araştırma Hakkında...



Türkiye'de özellikle siyasi iktidara muhalif söylemler ekseninde gündemden düşmeyen ifade ve örgütlenme özgürlüğü, akademik özerkliğin güvenceye alındığı, demokratik, çoğulcu yapılar olması beklenen üniversitelerin özneleri öğrenciler bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Üniversitelerde öğrencilerin ifade ve örgütlenme özgürlüklerini sınırlamak için en sık başvurulan yol, üniversite yönetimlerince açılan disiplin soruşturmalarıdır. Son dönemde Türkiye'de pek çok üniversitede, üniversite içinde veya dışında basın açıklaması yapmak, afiş ve pankart asmak, boykot, yürüyüş veya protesto gösterisi düzenlemek gibi barışçıl eylemler nedeniyle öğrencilere yönelik açılan toplu disiplin soruşturmaları göze çarpmaktadır.

Bu çalışmada İstanbul Üniversitesi ve Dicle Üniversitesi'ndeki öğrencilere karşı, 2009/2012 yılları arasında yürütülmüş olan soruşturma örnekleri üzerinden, Türkiye'de öğrenci disiplin soruşturmalarına ilişkin mevzuat ve uygulama incelenmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına dayanılarak yapılan incelemede, idare mahkemeleri, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alınmıştır.

Disiplin soruşturmasının farklı aşamaları ayrı başlıklar altında ele alınmakta, soruşturma açılması kararının alınması, soruşturmacıların belirlenmesi, soruşturmanın yürütülmesi, cezanın belirlenmesi ve uygulanması gibi safhalar ifade ve örgütlenme özgürlüğü ile adil yargılanma hakkı temelinde değerlendirilmektedir.

Bu araştırmadaki başlıca amacımız, daha önce akademik araştırma konusu edilmemiş olan bu soruna ilişkin akademik nitelikte veri üretmek ve bu sorunların çözümüne katkıda bulunacak akademik ve hak temelli bir tartışma zemini yaratmaktır.
Bir diğer hedefimiz, öğrencilerin hak özneleri olarak tanınmaları ve üniversitelerin yönetim anlayışlarının da bu doğrultuda dönüşmesi için insan hakları hukukuna dayalı bir çerçeve oluşturulmasına katkı sağlamaktır.
Araştırma kapsamında, 2009-2012 yılları arasını kapsayan 3 yıllık dönemde, öğrencilere karşı açılan, 10’u İstanbul Üniversitesi’nden, 3’ü ise Dicle Üniversitesi’nden olmak üzere toplam 13 disiplin soruşturması örneğini, temel insan hakları açısından inceledik. Bu iki üniversitenin örneklem olarak seçilmesinin öncelikli sebebi, her iki üniversitede de çok fazla sayıda disiplin soruşturması açılmasıdır. Diğer yandan bu ikisi, üniversite içindeki öğrenci hareketinin yapısı, düzeyi ve örgütlenişi bakımından da farklı iki örnek oluşturmaktadır. Araştırmaya konu edilen, tamamı bu 3 yıllık dönem içinde sonuçlandırılmış olan disiplin soruşturmaları, 1985 tarihli Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin ifade ve örgütlenme özgürlüğü kapsamına girebilecek eylemleri tarif eden maddeleri temelinde açılmıştır. Bu kapsamda, seçilen örnekler, “afiş ve pankart asma”, “basın açıklaması yapma”, “bildiri dağıtma” ve “barışçıl protesto” eylemlerini içermektedir. Soruşturmaların tamamı 1985 tarihli Yönetmelik yürürlükteyken sonuçlandığından, çalışma sırasında bu yönetmelik hükümleri esas alınmış, fakat 2012 tarihli Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin getirdiği değişiklikler de ayrı bir başlık altında ayrıntılı olarak incelenmiştir.

Ve Teşekkür…
Bu çalışma, üniversite içerisindeki eylemleri nedeniyle maruz kaldıkları soruşturmalara ilişkin bilgi ve deneyimlerini bizimle paylaşan İstanbul ve Dicle Üniversitesi öğrencileri sayesinde mümkün oldu. Öğrenciler, soruşturmaların gerek öğrencilik gerekse özel hayatlarında ve hafızalarında bıraktığı izleri büyük bir içtenlikle bizimle paylaştılar. Onların verdiği bilgiler, araştırmanın temel kaynağını oluşturduğu gibi, bilgi edindiğimiz diğer kişi ve kaynaklara da ulaşmamızı sağladı.
Araştırma kapsamında görüştüğümüz öğrenciler, ifade ve örgütlenme özgürlüklerini kullandıkları için, devleti, hükümeti, polisi ya da üniversite yönetimini eleştiren eylemlerde bulundukları için disiplin soruşturmalarına uğramıştır. En etkili araçlarından biri bu soruşturmalar olan üniversitelerdeki baskı ve sindirme mekanizmasının yeniden hedefi olmaları endişesiyle isimlerini vermemeyi tercih ettiğimiz, bu araştırmaya katkı sunan tüm öğrencilere teşekkürü borç biliriz.
Öğrencilerin yanı sıra, İstanbul ve Dicle Üniversitesi’nde yürütülen disiplin soruşturmalarında soruşturmacı olarak görev yapan akademisyenlerin ve soruşturma sürecine dair karar yetkisine sahip idarecilerin bizlerle paylaştığı görüş ve deneyimler, mevcut uygulama konusunda çok değerli bir bilgi kaynağı olmuştur. Kendilerine çok teşekkür ederiz.
Disiplin soruşturmalarına uğrayan öğrencilerin adalete erişimi konusunda büyük emek veren avukatlar, bizlerle hem kendilerinde bulunan dava dosyalarını paylaşarak ve ayrıca müvekkillerine ulaşmamız konusunda yardımcı olarak bu araştırmanın her aşamasında çok büyük katkı sağladılar. Stajyer Av. Şiyar Ekinci, Av. Tolgay Güvercin, Av. Yeşinil Yeşilyurt, Av. Kazım Erkut Yücel, Av. Ceren Uysal, Av. Cem Gök, Av. Özgür Urfa, Av. Sinan Zincir, Av. Hüseyin Boğatekin, Av. Gülşen Özbek, Av. Serhat Karaşin ve Av. Rehşan Bataray’a hem öğrenciler için gösterdikleri çabalar hem de bu araştırmaya verdikleri destek için müteşekkiriz.
Metnin düzeltilmesindeki desteği için Hakkı Özdal’a; ayrıca çalışmanın kitap olarak yayınlanmasına imkan sağlayan On İki Levha Yayıncılık’a ve değerli emekleri için Hevdan Sönmez’e teşekkür ederiz.
Bu çalışma, Raoul Wallenberg İnsan Hakları ve İnsancıl Hukuk Enstitüsü’nün sağladığı maddi destek ile gerçekleştirilmiştir.
Benan Molu/Esra Demir Gürsel/ Gülşah Kurt/Hülya Dinçer/Zeynep Kıvılcım